Dedikoducu
teyze. Şak! Şak! Beyaz bir bidon fotoğrafı yüklenir
internete. Altına da “Bu kış da turşularımızı hazırladık” yazısı geçilir. Aksam
üstü de yaptığı kuru fasulyenin, su böreğinin fotoğrafını yükler. Bu ritüel
sabah devam eder, komşuları çağırdığı kahvaltı masası ile. “Poğaça yaptık kız hadi
koş gel.” Ay canim benim bir yemekler filan uçuşuyor havada, sanırsın ki
michelin yıldızlı aşçı. Ne yiyorsa ne içiyorsa paylaşılır facebook’ta. Yeter be
teyze. Üstelik bu tiplerin yazma şekli de bir farklı oluyor. Türkçe desem Türkçe
değil. Şive desem oda değil. “Gizim laa pide yeyik.” tarzında bir cümle okudum
geçenlerde var mi ötesi yahu. Ne diyorsun teyze? Ve en önemli detay, müthiş
fesat dedikodu yapan tiplerdir. Böreği yedirir ama lafı da eksik olmaz. Lütfen
git Türkçe dil kurumuna başvur ilk olarak sonra evinde otur böreğini pişir. Ve
diline sahip çık.
Spor manyakları. Tamam bebeğim güzelsin anladık. Ama sadece fit vücut bir yere kadar.
Sağlıklı beslenme adına instagram’a yüklenen fotoğraflar midemi acıtıyor resmen.
“Late night snack” deyip bir kase yoğurda serpiştirilmiş çikolata kırıntıları
gördüm. Ben o kırıntıları paketi acarken yutuyorum. Arada bir adana kebap da lazım
bu bünyeye benden söylemesi. Zaten bir yerden sonra kafa gidiyor bu tiplerde.
Muhtemelen yenilen çiğ brokolilerden. Profiline baktın mı, sqaut yaparken,
şınav çekerken veyahut ağırlık çalışırken pozları vardır sadece. Ve en önemlisi
aynadan çekilen çıplak vücut pozları. Dışarı çık biraz gez, ufkun acilsin, arkadaş
edin bari. O protein kafayı biraz boşalt. İyi gelecektir yavrum.
Özlü söz
hastaları. Bıktım yahu sizin yaranızdan. Amma yaralısınız
be arkadaşım. Sürekli birilerine laf sokmalar, kendilerini temize aklamalar. Paylaştıkları
sözler de o kadar zavallı ki resmen bünyeme zarar. Neyse ki sebastian ve baadin geldi de biraz şenlendi ortalık. Zaten bu tipler
dünyanın en talihsiz insanıdır. Ne kadar dert problem varsa bunları bulur güya.
Işın asli birer ruh hastası oldukları için, kendileri ortalığı karıştırır.
Sonra da ileti olarak facebook’a: “Sözlerin büyük yüreğin küçük yanlışların çok
doğruların yok kendine göre şanslısın bana göre zavallısın” yazılır. Öööörk
midem bulandı, durdurun dünyayı bu kişileri atmam lazım gezegenden. Sus sus bir
şey paylaşma.
Partici
kızımız. Sürekli kopuşlarda qeyiffflerde. Fotoğraflarda
elinde hep bir bardak görürsün. Şarap bardağı, bira bardağı yeter ki elinde bir
cam parçası olsun. Avizeye abanacak utanmasa. Sanırsam gece uyurken de serum taktırıp
alkol alıyorlar. Her mekanın tuvaletinde fotoğrafı vardır, özellikle yan durup kıçını
kadraja sığdırma potansiyelleri yüksektir. Çok eğleniyorum ulan hayat çok
güzel, çatla patla İsmail benden ayrıldığına seni pişman edeceğim kafasında
yaşıyorlar. Zaten 1240 takipçisi vardır, herkes ile arkadaştır. Yok sadece
arkadaş canim, tabii tabii. Ve en önemlisi paylaştığı her şey eğlenceli gözükse
de sakın aldanmayın aslında acı doludur içi.
Ajanlar. Hepimizin listesinde var bu tipler. Ne bir şey like eder ne bir yorum
yapar nede bir şey paylaşır. Ama emin ol senden aktif kullanmakta hesabını. Ve
en çokta bu apaçiler yemektedir internetin ekmeğini. İki tane uzaktan çekilmiş
fotoğrafı var yok profilinde. Oda bulanıktır banko. Ama Ayse Mehmet’in fotosunu
like etmiş, kim kiminle ortak arkadaş, şu şuraya gitmiş, bu bunu yapmış.
Allaaah hepsini bilir. Sil gitsin, durma arkadaş.
Bay
papyon. Huhuu en eğlenceli profil. Nerden mi tanırsın?
Profil fotoğrafı hep aynıdır bu adamların. Smokin, papyon ve arka fon da
muhakkak bir yalıda yada otelde Boğaz’a karşı çekilmiş düğün fotoğrafı. Yanında
ki kızı –muhtemelen eski sevgilisi- kesip kırpmıştır. Büyük aşk yaşayıp ayrılıp
kendini sosyal medya ya veren insanlar bunlar. Yapmayın arkadaşlar, ilişki
durumunuz paralel gitmesin sosyal mecralarınız ile. Elinde puro ile çekilmiş
fotoları vardır localarda. Ama insani hiç şaşırtmazlar, dört mevsimlik
herifler. Yazın Bodrum’da beachlerde, kişin kayak tatilinde sıcak şarap
kestane. Evlenince de elini ayağını çekip yok olan tipler. Kısacası; “Sen
yaşıyor muydun ya.” diyen kişiler bunlar.
Züğürt
sosyete. Sokaklarda Gucci mağazası önünde fotoğraf
paylaşanlar. Var cidden böyle insanlar. Sanki mağaza babasının yeri. Check-in yapıp
x mekandayım diye hava atanlar. Tamam baba git gez paran yoksa sadece çay
bahçesinde oturacaksın diye bir şey yok. Elbette bir kahve ısmarlayıp neymiş
ulan bu mekanın havası diye gidip görmelisin. Ama gelip kendine facebook’ta
canim bizim kanımız asil kan, biz 7 kuşak babadan zenginiz havası verme. Bu
tipler sadece boydan fotoğraf paylaşır. Gösterecek illa kıçını başını, parasını
biriktirip indirimden aldığı çakma çantasını. Duck face milli sembolleridir. Ve
iğrenç giyinirler ama kendilerini moda ikonu zannederler. Allah yardımcın olsun
kızım, he he bulursun umarım zengin kocayı. Baba ocağına dönecek her zaman otobüs
paran olsun kenarda kösede unutma olur mu.
Çakma
delikanlı. Sürekli bir kendini mert göstermeler. Bu
mert göstermeler de sadece pozdan ibaret. Yoksa yaptığı bir şey yok futbol
izlemek dışında. Pozlar da ayni, renkli gömlek düğmeler yarıya kadar acık, sert
bir bakış ve daima efkar sofrası eşliğinde. Ayrıca arabada da muhakkak pozları
vardır direksiyon başında. Yemediği nane yapmadığı puştluk kalmamıştır ama
arada millet beni adam sansın diye “Arkadaşlar aramızda bazı şerefsizler var ayaklarını
denk alsınlar bacılarımızı rahatsız etmesinler.” gibi bir şeyler saçmalarlar.
Ama dürtmedikleri mesaj atmadıkları profil yoktur. Yok annem yok, yemezler
içinde ki psikopat canavarı biliyoruz biz.
İnternetin
fenomeni komşu kızı Kezban. Kabul ediyorum hatta bende
beğenerek bakıyorum fotoğraflarına. Bildiğin taş hatun. Ama acı gerçek farklı
ve büyük hayal kırıklığı. Fotoğraflarda 1.80cm dururken kız bildiğin 1.50cm
yok. Nasıl beceriyorsunuz bacım? Bana da taktik verin boyum bari fotoğraflarda
uzun gözüksün. Peh! O kadar silik ve çirkin ki hatun sümüğünü sürmezsin. Ama
internette fenomen olmuş, almış başını gitmiş. Bir pozlar filan, pozlarda
bildiğin vamp ötesi. Kate Upton de yok öyle iddialı pozlar. Fotojenik diye bir
olay var ve kabul ediyorum doğruymuş. Kız Kezban hadi yine iyisin.
Asil olay insanların nasıl oldukları değil,
ama nedir bu kasıntı anlamadım. Sosyal Medya’yı çok başarılı bir şekilde
kullanan arkadaşlar da var. Gerek iş için gerek kendi eğlencesi yada arkadaş
çevresi için. Mecrayı doğru kullanan güzel şeyler ekler hayatına. Diğerleri de
naneleri yer sonra da mecraya bok atar.
Tanıdık geldi mi bazı şeyler kuzum?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder