11 Aralık 2014 Perşembe

Soyunsun gün, sarsın geceler.



Bulutlar olsun. Hayallerimi içinde saklayabileceğim.
Ya gece yada sabah olsun. Gün ortası o kadar boş ki fazla ruh yorucu.
Soyunsun gün, sarsın geceler.

Deniz olsun. Hikayemi dalgalara anlatabileceğim.
Mutsuzluğumdan mutlu olanlar kıyıya vursun. Sevdiklerim sonsuza açılsın.
Deniz de masalımsı güzelliği ile bana fısıldasın “üzülme”.

Yıldızlar olsun. Üşürsem üstümü örtebileceğim.
Nede olsa gökyüzünde boş boş duruyorlar.

Gökyüzünü dolunayın usulca gidişinden, güneşin doğuşuna kadar seyredeyim.
Gecenin serseri ruhu, sabahın sükuneti ile örtülsün.
Her hücremde hissettiğim gerçek zaman dilimi bu benim için.

Rüzgar olsun. Korkularımı uçurup uzaklara yollayabileceğim.
Usul usul estikçe saçımı okşasın. Med cezir olan ruhuma dokunsun.

Mehtap olsun. Ay vursun denize. Aydınlatsın. Umut olsun, ışık olsun, yol olsun. 
Tuz kokusuna karışmış anason koksun. O kadar susadım ki gerçeklere.

Mavi olsun, özlediklerimi içinde görebileceğim. Mavi şiirdir.
Mısralar dolusu hiç okumayacağım kadar. Ama kafamın içinde tüm notaları duyabildiğim.

Her şeyden biraz olsun, ama en çokta aşk olsun. Tadını damağımda hissedebileceğim. 
Kanımda dolaştıkça beni kendine sarhoş edebilecek kadar. 
Büyük bir aşk.


Olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder