Şimdi eşim dostum beni hasta sanıyor yastayım hiç
kimse bilmiyor. Şaka şaka diyeceğim, ama durum daha da kötü. Hastayım ve dostlarım
beni arayıp sormuyor. Annem, babam kardeşlerim dahil. Ayrıca bünyem o kadar
bozuk ki, Ferhat Göçerin şarkisini mırıldanıp duruyorum. Yok adam belki çok
sağlam müzisyendir ama ben bilmiyorum, dinlemiyorum. Nerden yerleştiyse bilinç altıma.
Diyorum iste hastayım kimse inanmıyor. Yoksa Ferhat Göçer dinleyebilecek
duygusallık yok bende. Yok yastaymış ama dostları bilmiyormuş hasta
sanıyorlarmış, kızı bile varmış ve evliymiş sevmediği bir kadınla. Piç ya niye
evlendin o zaman. Vesaire filan neyse.
Yazın ortasında millet bikinisini giyip happy
hour saatlerinde zıplarken, ben grip olmuş yatıyorum. Grip mi oldum onu da
bilmiyorum, burnum akmıyor yani ama ayağa kalktığım an beynim akıyor, dünya
dönüyor. Kaburgalarımın arasına bıçak saplanıyor gibi ve en kötüsü iştahım fil
gibi. Dünyaları yedim şu iki günde. Sucuklu kaşarlı tostlar, çorbalar, hektarlarca
çay, Nutella arası ekmekler. Nutella arası evet. Bir dilim ekmeğe yarım kavanoz
Nutella gidiyor çünkü. Ögrkk midem bulandı demeyin ve hasta bir insanın iştahı
sıfır olmalı da demeyin. Benim bünye doğuştan iki kişilik olduğu için her zaman
tavan yani.
Ateşim var mi onu bilemeyeceğim. Malum kimse arayıp sormuyor,
ateşimi ölçende yok. Dimi annneee! Hani okursan yazıyı belki vicdan yaparsın.
Ayy hasta olunca da hiç çekilmiyorum. Kadıncağız zaten haftada 60 saat
çalışıyor. Bende de bir nazlar bir çocuksu hareketler. Ama ihtiyacım olan bu,
bir çorba getirenim bir ateşimi ölçenim, aa canim gel film izleyelim neşen
yerine gelir diyenim. Yok arkadaş yok. Bu arada acayip nankör oluyorum hasta
olunca şuan fark ettim. Dün akşam hadi hazırlan çıkıyoruz kendine getireceğiz
seni diyen arkadaşlar. Sabah “Nasıl oldun lan” diye mesaj atan antenime(kod
ismi Anten). Seviyorum sizi.
En son üç sene önce hasta olmuştum. En
sevdiğim özelliklerimden biri, bünyem domuz gibidir. Ama işte arada bir
yakalanıyorum bende hastalığa. Üç sene önce de kendimi böyle kitlemiştim.
Gripten değil sanırsın yalnızlıktan ölmek üzereydim. Kendimi hiç öyle kötü
hissetmemiştim. Sanki kolumu testereyle kesmişlerde öylece zalimce bırakmışlar
gibiydim. Yaralı yavru ceylan gibi günlerce yattım o yatakta. Gerçekten şimdi
tekrar hatırlayınca üzüldüm o halime. Sevgili babuşka’m bana tarhana çorbası
yapmıştı. İykk o neydi kızım öyle tarhana tarlasını yiyeydim daha lezzetli
olurdu, ama içinde ki sevgi mis mis. Unutmadığım şeylerden biri yani. Sağol
babuşka! O kendini biliyor. Ve buz adam’dan gecenin yarısı gelen “nasıl oldun” mesajı.
Şuan dejavu oldum gibi tekrar yatak döşek düşünce. Bazı şeyler unutulmuyor.
Bu arada Allahım sen koru kimseye ağır, şifası
olmayan hastalık verme. Bak ilik donor’u bile oldum aslında okadar da bencil biri
değilim. Hatta organlarımı da bağışlamayı düşünüyorum. (Ay günah kızım Allahın
verdiğini dırdırdır... diye bana etik, her şeyin doğrusunu bilen Müslüman
kesilip tartışma açmayın.) Daha araştırıyorum ama yapacağım bir güzellik.
Sahibinden tertemiz dalak. Hehehe esprilerim bile berbat. Allahım hemen
iyileşmek istiyorum.
İki gündür Suits izlemekten kendimi avukat sanmaya başladım. Hatta her an Harvey Specter kapımı çalacak, bir anlaşma yapmaya gelecek gibi hissediyorum. Onun karşı konulmaz karizmasına karşı koyup duman edeceğim Harvey Specter’i filan. Oof fena kitledim kendimi. Yatak, yemek ve Suits. Hasta olmasaydım güzel bir üçlü olurdu. Ve emzik misali elimden düşmeyen telefon. Saçma sapan kişilere kitledim vakit kovalamaca olsun diye.
İki gündür Suits izlemekten kendimi avukat sanmaya başladım. Hatta her an Harvey Specter kapımı çalacak, bir anlaşma yapmaya gelecek gibi hissediyorum. Onun karşı konulmaz karizmasına karşı koyup duman edeceğim Harvey Specter’i filan. Oof fena kitledim kendimi. Yatak, yemek ve Suits. Hasta olmasaydım güzel bir üçlü olurdu. Ve emzik misali elimden düşmeyen telefon. Saçma sapan kişilere kitledim vakit kovalamaca olsun diye.
Benim bir an ayağa kalkıp sosyal hayata dönmem
lazim. Yoksa fena.
En kötüsü daha tatile gidecektim ben yeaaaaa.
En kötüsü daha tatile gidecektim ben yeaaaaa.
Aslında en büyük sorunum neye ihtiyacım
olduğunu söyleyememek.
-Anne gel bir çorba yap bana.
-Anne gel bir çorba yap bana.